İş Kazası Durumunda İşverenin Yükümlülükleri
- Akyüz Law
- 23 Kas
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 7 Ara
İş kazası, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile 5510 sayılı Kanun’da düzenlenmiş olup yalnızca işyerinde değil, işin yürütülmesi sırasında da meydana gelebilir. İşverenin yükümlülükleri arasında SGK’ya bildirim, acil müdahale ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması yer alır. İşverenin sorumluluğunun kusura dayalı olduğu görüşü, Yargıtay’ın son dönem uygulamalarında ağırlık kazanmıştır.
İş Kazası Nedir?
İş kazası; 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun (“İSGK”) “Tanımlar” kenar başlıklı 3/1/g bendi uyarınca “iş yerinde veya işin yürütülmesi sırasında meydana gelen, ölüme veya ruhen ya da fiziken yaralanmaya sebep olan olaylar bütünü” olarak tanımlanmıştır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (“SSK”) 13/1. maddesi, iş kazasının tanımını ayrıntılı biçimde ortaya koymuş ve hangi hallerin iş kazası olarak kabul edileceğini düzenlemiştir.
SSK madde 13/1 uyarınca iş kazası;
Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
Sigortalının kendi adına ve hesabına bağımsız çalışması halinde, yaptığı iş nedeniyle,
Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının görevle işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi sebebiyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
Emziren kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan sürelerde,
Sigortalıların işverence sağlanan taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişleri sırasında,
meydana gelen ve sigortalının bedensel veya ruhsal bütünlüğüne hemen ya da sonradan zarar veren olaylar olarak tanımlanmıştır. Görüldüğü üzere, iş kazası yalnızca işyerinde değil, işin yürütülmesi sırasında bulunulan farklı yerlerde de meydana gelebilir. İş kazalarına örnek olarak; kadın çalışanın bebeğini emzirmek için ayrılan vakitte bebek bakım odasında merdivenden düşmesi, işyeri hemşiresinin hatalı enjeksiyonu nedeniyle sinir zedelenmesi oluşması, inşaatta yüksekten düşme, elektrik çarpması, kimyasal maddelerle temas sonucu sağlık sorunları yaşanması, işyerinde göze makas batması, işverence verilen araçla işe gidiş geliş sırasında trafik kazası meydana gelmesi veya işveren tarafından belirlenen noktada servis aracını beklerken üçüncü kişiye ait bir aracın sigortalıya çarpması gibi olaylar gösterilebilir.
İş Kazası Dışında Tutulan Haller
Sigortalının özel bir amaçla hareket ettiği durumlar, iş kazası sayılan hallerin dışında tutulmaktadır.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 2015/18158 E., 2016/9853 K., 14.06.2016 tarihli kararı:
“müteveffanın kendi şahsi işi için gittiği ve bu sırada kaza geçirerek vefat ettiği anlaşıldığından, mahkemece davanın reddine karar vermek gerekirken, kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur”
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 2015/14827 E., 2015/19327 K., 02.11.2015 tarihli kararı:
“… Somut olayımızda ise, özetle bir olayın iş kazası sayılması için zararlandırıcı olayın hizmet akdinin ifası sırasında yani işvereninin hakimiyeti altında meydana gelmesi şarttır. İşbu dosyada ise asıl işi kilit-parke taşı döşeme işi olan davacının, olay günü malzeme almak için şoför ile birlikte görevlendirildiğine dair iddiasını ispata yeter delil bulunmamakta olup bu kapsamda davasının reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır.”
denilerek, sigortalının kişisel işini yerine getirirken meydana gelen zararlandırıcı olayların iş kazası kapsamında değerlendirilemeyeceği ifade edilmiştir.
İş Kazasında İşverenin Hukuki Sorumluluğu
Yargıtay’ın son dönem kararlarına göre işverenin iş sağlığı ve güvenliğinden doğan sorumluluğunun hukuki temeli kusura dayanmaktadır. İşverenin yasa tanımına uygun olarak gerçekleşmiş bir iş kazasından hukuken sorumlu olabilmesi için; (i) İşverenin kusurlu olması (İşverenin kusurlu olması, işverenin kendisine iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yüklenen yükümlülüklere aykırı hareket etmesi olarak tanımlanır.), (ii) İş kazası sonucunda bedensel/ruhsal bir zararın ya da ölümün ortaya çıkması, (iii) Uygun illiyet bağının bulunması (İş kazasının yürütülen işle doğrudan bağlantılı olması ve bu iş ilişkisinin sonucu olarak ortaya çıkmış olması gerekir.) şartlarının bir arada gerçekleşmesi gerekir.
İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliği Kapsamındaki Yükümlülükleri
Yazımızın üçüncü başlığının (i) bendinde yer alan “işverenin kusurlu olması” hususu, İSGK’nın 4. maddesinde düzenlenen işverenin yükümlülükleri çerçevesinde ele alınmaktadır. Bunlar;
İşyerindeki riskleri belirlemek ve gerekli önlemleri almak.
İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini sürekli güncellemek ve iyileştirmek.
Alınan önlemlerin uygulanmasını izlemek ve denetlemek.
Uygunsuzlukları tespit edip gidermek.
Risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmak.
Çalışanlara, sağlık ve güvenlik açısından uygun görevler vermek.
Bu yükümlülükler, işverenin iş sağlığı ve güvenliği alanındaki sorumluluklarının temelini oluşturmaktadır.
İşverenin Hukuki Sorumluluğunu Ortadan Kaldıran Haller
Zarar gören işçinin ağır kusuru, üçüncü kişinin kusuru veya mücbir sebep hallerinde illiyet bağının kesilmesi nedeniyle işverenin sorumluluğu ortadan kalkar. Bununla birlikte, önlenmesi mümkün olmayan iş kazalarında hakkaniyet gereği işveren sorumlu tutulabilmektedir.
İş Kazası Olduğunda İşverenin Yapması Gerekenler
İş kazası meydana geldiğinde;
Öncelik işçinin sağlığıdır: İşçiye derhal ilk yardım ve acil müdahale yapılmalıdır.
İşçinin durumuna göre işyeri hekimine yönlendirilmesi veya hastaneye götürülmesi gerekir. Hastaneden mutlaka sağlık raporu alınmalıdır.
Cezai bir durum söz konusu ise kolluk kuvvetlerine haber verilmeli ve deliller korunmalıdır.
İşveren, kazayı en geç 3 iş günü içinde SGK’ya bildirmelidir. Bildirim SGK’nın internet sitesi üzerinden yapılabilir.
Hastanede sigortalının sağlık girişi “iş kazası” olarak yapılmalı ve istirahat raporunda bu husus açıkça belirtilmelidir.
Olayla ilgili iş kazası tutanağı düzenlenmelidir.
Daha fazla bilgi ve profesyonel hukuki destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz: info@akyuzlaw.com
Saygılarımızla,
Akyüz Hukuk & Danışmanlık
